18 Haziran 2013 Salı

THE DIRECT METHOD

THE DIRECT METHOD 
Tanım :
Bu metot da yeni değildir. Prensipleri dil öğretmenleri tarafından yıllarca uygulanmıştır. Hedef dilin iletişim için nasıl kullanılacağını öğrenme amacına sahiptir. “Grammar-Translation” metodu öğrencilerin hedef dili kullanmalarında fazla etkili olmadığından “Direct Method” popüler olmuştur. Bu metodun ana kuralı, çeviriye izin verilmemesidir. Metotta anlam, görsel yardımlar ve gösterimler (demonstration) kuyllanılarak doğrudan (directly) oluşturulur. Bu metot için şimdi İtalya’daki bir ortaokulda 30 öğrencinin katıldığı dersi gözlemleyelim. Ders öğrencilerin birinci sınıflarında son dönemde gözlemlenmiştir.
Gözlem ve Prensipler :
1. Öğrenciler Amerika coğrafyası hakkındaki bir pasajı yüksek sesle okurlar.
Hedef dilde okuma, dil eğitiminin başından uygulanmaya başlanmalıdır. Konuşma pratikleri süresince okuma gelişmeye devam edecektir. Dil ilk olarak konuşmadır. Kültür ise güzel sanatlardan fazlasıdır (coğrafya ve günlük yaşam gibi).
2. Her cümle okunduktan sonra öğretmen haritadan bir bölümü işaret eder.
Resimler ve diğer nesneler öğrencilerin sınıf ortamında anlamayı kolaylaştırıcı etkiye sahiptir.
3. Öğretmen sorusu olan öğrenciye hedef dilde cevap verir, aynı şekilde sorular da hedef dilde sorulur.
Ana dil sınıf ortamında kullanılmamalıdır.
4. Öğretmen, öğrencilerin sorularını örnekler vererek veya tahtayı kullanarak çizimleriyle cevaplar.
Öğretmen göstererek (demonstrate) ders vermelidir. Açıklama veya çeviri yapmamalıdır. Öğrenciler, hedef dille anlam arasında birlik (association) kurabilmelidirler.
5. Öğretmen harita hakkında hedef dilde sorular sorar ve öğrencilerden uzun cevaplar ister.
Öğrenciler, hedef dilde düşünmeyi mümkün olduğu kadar çabuk öğrenmeliler. Kelime bilgisi ezberleyerek değil uzun cümleler içlerinde öğrenilirse daha kalıcı ve doğal olur.
6. Öğrenciler harita hakkında sorular sorarlar.
Dil öğrenmenin amacı iletişim kurmaktır, bu nedenle öğrenciler soru sorma kadar cevap verme üzerinde de pratik yapmalılar.
7. Öğretmen yanlış telaffuz edilen kelimeleri hemen düzeltir.
Kelimenin yanlış telaffuzu kalıcı olmaması için dil eğitiminin başından doğru telaffuz ile pratik yapılır.
8. Öğretmen öğrenci hatalarını, onlardan tercih yapmalarını isteyerek düzeltir.
Kendi tercihini yapan öğrenci dili daha kolay öğrenir.
9. Öğretmen, öğrenciler hakkında sorular sorar ve daha sonra öğrenciler birbirlerine sorar.
Dersler bazı iletişim aktiviteleri içermelidir. Öğrencilere hedef dili gerçekçi durumlarda kullanma fırsatları yaratılmalıdır. Öğrenciler mümkün olduğunca hedef dilde konuşmaya cesaretlendirilmelidir.
10. Derste öğrenilen “prepositions”lar ile öğrenciler boşluk doldurma alıştırmaları yaparlar.
Dilbilgisi tümevarımsal (inductively) bir yolla öğretilmelidir. Kesin dilbilgisi kuralları verilmemelidir.
11. Öğretmen Amerika coğrafyası hakkında bir paragraf yazdırır (dictate).
Yazma da eğitimin başlarında öğrenilmesi gereken önemli bir aktivitedir.
12. Bir hafta boyunca bütün derslerde Amerika coğrafyası işlenir.
Ders bir duruma veya konuya göre işlenmelidir, dilsel yapıya göre değil.
13. Amerikalıların nasıl davrandığı üzerine bir deyim tartışılır.
Hedef dili ana dili olarak kullanan insanların yaşamları da dil eğitiminde öğretilmelidir.
METOT HAKKINDA SORULAR :
1.”Direct” metodu kullanan öğretmenin amacı nedir?
- Öğrencilere hedef dilde nasıl iletişim kurulacağını öğretmek.
- Öğrencilere hedef dilde düşünebilmeyi öğretmek.
2. Öğretmenin rolü nedir? Öğrencilerin rolü nedir? Öğretmen aktiviteleri yönetendir ama öğrenciler ilk metoda göre daha aktiflerdir. Öğretmen ve öğrenciler daha çok birlikte çalışan partnerler gibi görünür.
3. Öğretme-öğrenme sürecinin kendine has özellikleri nelerdir? Öğrencilerin hedef dil ile anlam arasında doğrudan bağlantı kurmaları (associate) gerektiğine inanılır. Bunu başarmak içinde öğretmen hedef dildeki yeni bir kelimeyi resimlerle veya hareketlerle (realia, pictures, pantomime) açıklar, asla ana dilde anlatmaz. Öğrenciler sanki gerçek bir durumdalarmış gibi iletişim kurmayı öğrenirler. “Direct” metot bir durum (bankada veya alışverişte yabancı dil gibi.) veya konu ile (coğrafya, para, hava durumu gibi.) öğrencilere sunulur. Dilbilgisi kurallarla değil örneklerle yani tümevarım yöntemiyle (inductively) öğretilir. Kesin dilbilgisi kuralları verilmez. Öğrenciler kelime bilgisi çalışmalarını cümle içinde yaparlar.
4. Öğretmen-Öğrenci ve Öğrenci-Öğrenci etkileşimi nasıl olmalıdır? Etkileşim iki yolla da başlayabilir. Sonlanması (latter) ise öğretmenin kontrolünde olur. Bir öğrenci başka bir öğrenci ile de hedef dilde iletişim kurabilir.
5. Dil ve kültür nasıl görülür? Dil ilk olarak konuşulur, daha sonra yazılır. Bu nedenle öğrenciler, her gün hedef dilde konuşarak ortak çalışır. Hedef dili konuşan insanların tarihi, kültürü, coğrafyaları, günlük yaşantıları da çalışılmalıdır.
6.Dilin hangi alanları ve özellikleri vurgulanır? Kelime bilgisi, dil bilgisinden daha çok vurgulanır. Okuma, yazma, konuşma ve dinleme çalışmalarının hepsi başlangıçta da var olmaktadır ama temel olarak konuşma ve dinleme görülür. Bu nedenle okuma ve yazma çalışmaları, başta öğrencilerin konuşarak pratik yaptıkları konuları baz alarak hazırlanır. Kursun başından beri telaffuz da önem taşır.
7.Öğrencilerin doğal dilinin rolü nedir? Sınıfta ana dil kesinlikle kullanılmamalıdır.
8.Değerlendirme nasıl yapılmalıdır? Öğrenciler hedef dil hakkındaki bilgilerini göstermekten ziyade o dili kullanmaları istenebilir. Bunu hem yazılı hem de sözel olarak yapabilmeliler. Örneğin öğrenci, öğrendiği bir konu hakkında paragraf yazabilmeli veya öğretmen ile karşılıklı diyaloga girebilmelidir.
9. Öğretmenin öğrenci hatalarına tutumu nasıl olmalıdır?
Öğrencilerin kendi kendilerine hatalarını doğruya dönüştürmelerini sağlamalıdır.
TEKNIKLER
Reading aloud (sesli okuma) :
Öğrenciler sırayla sesli olarak pasaj veya diyalogu okur. Okumanın sonunda öğretmen resimler, örnekler, mimikler kullanarak anlamı açık ve kolay hale getirmeye çalışır.
Question and answer exercise (soru-cevap pratiği) :
Bu pratik yalnızca hedef dilde yapılmalıdır. Öğrencilerden uzun cevaplar ve sorular kullanmaları istenir. Böylelikle yeni kelimelerin pratiği ve dilbilgisi kalıplarının tekrarlanması sağlanmış olur.
Getting students to self-correct (öğrencilerin kendi hatalarını bulması) :
Bu öğretmenin vereceği iki seçenekten doğru olanı bulmak ve yerleştirmek şeklinde veya örneğin; öğretmen öğrencinin cümlesini hatalı kısmı vurgulayarak söyleyebilir veya hatadan önce durarak bir sonraki kelimenin hatalı olduğuna dair öğrenciye ipucu verebilir.
Conversation practice (söyleşi) :
Öğretmen çocuklara birkaç soru sorar. Bu soruları cevaplayabilecek çocuk o dersin konusunu anlamıştır. Bu sorular belirli bir dilbilgisi yapısının kullanımı üzerinedir. Daha sonra öğrenciler bu aynı yapıyı kullanarak birbirlerine sorarlar.
Fill-in-the-blank exercise (boşluk doldurma) :
Dilbilgisi kuralı verilmeden öğrenciler boşluk doldurarak ve alıştırma yaparak kuralları kendi kendilerine koymaları sağlanır. Grammar-Translation metodundaki aynı teknikten farkı kesin dilbilgisi kurallarının verilmemesi ama öğrenciler daha önceki örneklerden bu kuralı kendileri oluşturarak boşluklara uygulamalarıdır.
Dictation (yazdırma) :
Öğretmen pasajı üç kez okur. İlk okuyuşunda öğretmen normal hızda okur ve öğrenciler dikkatlice dinler. İkinci seferde pasajı öğrencilerin not almasına imkan verecek şekilde yavaş yavaş ve parça parça okur. Üçüncü seferde ise öğrencilerin yazdıklarını kontrol etmelerini sağlamak amacıyla normal hızda okur.
Map drawing (harita çizme) :
Bu teknik öğrencilere dinleyerek anlama pratiği kazandırır. Öğrencilere coğrafi şekilleri isimlendirilmemiş bir harita verilir. Daha sonra öğretmen hedef dilde öğrencilere haritadaki şekiller hakkında bilgiler verirken öğrencilerde isimlendirmeleri yaparlar. Daha sonra öğretmen doğrulama için haritayı tahtaya çizer ve öğrenciler sırayla cevapları verirler.
Paragraph writing (paragraf yazma) :
Öğretmen çocuklardan Amerika’daki belli başlı coğrafi şekiller hakkında paragraf yazmalarını ister. Bunu derste işledikleri konuyu hatırlayarak veya derse başlarken okudukları pasajı kullanarak yapabilirler.
SONUÇLAR :
1. Metodun ana amacı öğrencilere hedef dilde iletişim kurabilmeyi sağlamaktır.
2. Öğrencilerin ana dili anlam kazandırmak için olsa bile kullanılmamalıdır.
3. Kültür konusunda güzel sanatlara ek olarak günlük yaşam da ele alınmalıdır.
4. Öğrenciler kendi hatalarını kendileri düzeltmeye cesaretlendirilmelidir.


5. Grammar tümevarımsal (inductively) yöntemle verilmelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder