THE DIRECT METHOD
Tanım :
Bu metot da yeni
değildir. Prensipleri dil öğretmenleri tarafından yıllarca uygulanmıştır. Hedef
dilin iletişim için nasıl kullanılacağını öğrenme amacına sahiptir. “Grammar-Translation” metodu
öğrencilerin hedef dili kullanmalarında fazla etkili olmadığından “Direct Method” popüler olmuştur.
Bu metodun ana kuralı, çeviriye izin verilmemesidir. Metotta anlam, görsel
yardımlar ve gösterimler (demonstration) kuyllanılarak doğrudan (directly)
oluşturulur. Bu metot için şimdi İtalya’daki bir ortaokulda 30 öğrencinin
katıldığı dersi gözlemleyelim. Ders öğrencilerin birinci sınıflarında son
dönemde gözlemlenmiştir.
Gözlem ve Prensipler
:
1.
Öğrenciler
Amerika coğrafyası hakkındaki bir pasajı yüksek sesle okurlar.
Hedef dilde okuma, dil eğitiminin başından
uygulanmaya başlanmalıdır. Konuşma pratikleri süresince okuma gelişmeye devam
edecektir. Dil ilk olarak konuşmadır. Kültür ise güzel sanatlardan fazlasıdır
(coğrafya ve günlük yaşam gibi).
2.
Her cümle
okunduktan sonra öğretmen haritadan bir bölümü işaret
eder.
Resimler ve diğer nesneler öğrencilerin sınıf
ortamında anlamayı kolaylaştırıcı etkiye sahiptir.
3.
Öğretmen sorusu
olan öğrenciye hedef dilde cevap verir, aynı şekilde sorular da hedef dilde
sorulur.
Ana dil sınıf ortamında kullanılmamalıdır.
4.
Öğretmen,
öğrencilerin sorularını örnekler vererek veya tahtayı kullanarak çizimleriyle
cevaplar.
Öğretmen göstererek (demonstrate) ders vermelidir. Açıklama veya çeviri
yapmamalıdır. Öğrenciler, hedef dille anlam arasında birlik (association) kurabilmelidirler.
5.
Öğretmen harita
hakkında hedef dilde sorular sorar ve öğrencilerden uzun cevaplar
ister.
Öğrenciler, hedef dilde düşünmeyi mümkün
olduğu kadar çabuk öğrenmeliler. Kelime bilgisi ezberleyerek değil uzun cümleler
içlerinde öğrenilirse daha kalıcı ve doğal olur.
6.
Öğrenciler
harita hakkında sorular sorarlar.
Dil öğrenmenin amacı iletişim kurmaktır, bu
nedenle öğrenciler soru sorma kadar cevap verme üzerinde de pratik yapmalılar.
7.
Öğretmen yanlış
telaffuz edilen kelimeleri hemen düzeltir.
Kelimenin yanlış telaffuzu kalıcı olmaması
için dil eğitiminin başından doğru telaffuz ile pratik yapılır.
8.
Öğretmen öğrenci
hatalarını, onlardan tercih yapmalarını isteyerek düzeltir.
Kendi tercihini yapan öğrenci dili daha kolay
öğrenir.
9.
Öğretmen,
öğrenciler hakkında sorular sorar ve daha sonra öğrenciler birbirlerine sorar.
Dersler bazı iletişim aktiviteleri
içermelidir. Öğrencilere hedef dili gerçekçi durumlarda kullanma fırsatları
yaratılmalıdır. Öğrenciler mümkün olduğunca hedef dilde konuşmaya
cesaretlendirilmelidir.
10.
Derste öğrenilen
“prepositions”lar ile öğrenciler boşluk doldurma
alıştırmaları yaparlar.
Dilbilgisi tümevarımsal (inductively) bir yolla
öğretilmelidir. Kesin dilbilgisi kuralları verilmemelidir.
11.
Öğretmen Amerika
coğrafyası hakkında bir paragraf yazdırır (dictate).
Yazma da eğitimin başlarında öğrenilmesi gereken önemli bir aktivitedir.
12.
Bir hafta
boyunca bütün derslerde Amerika coğrafyası işlenir.
Ders bir duruma veya konuya göre işlenmelidir, dilsel yapıya göre
değil.
13.
Amerikalıların
nasıl davrandığı üzerine bir deyim tartışılır.
Hedef dili ana dili olarak kullanan insanların yaşamları da dil
eğitiminde öğretilmelidir.
METOT HAKKINDA SORULAR
:
1.”Direct” metodu
kullanan öğretmenin amacı nedir?
- Öğrencilere
hedef dilde nasıl iletişim kurulacağını öğretmek.
- Öğrencilere
hedef dilde düşünebilmeyi öğretmek.
2. Öğretmenin rolü nedir? Öğrencilerin rolü
nedir? Öğretmen
aktiviteleri yönetendir ama öğrenciler ilk metoda göre daha aktiflerdir.
Öğretmen ve öğrenciler daha çok birlikte çalışan partnerler gibi görünür.
3. Öğretme-öğrenme sürecinin kendine has
özellikleri nelerdir? Öğrencilerin
hedef dil ile anlam arasında doğrudan bağlantı kurmaları (associate) gerektiğine inanılır. Bunu başarmak içinde
öğretmen hedef dildeki yeni bir kelimeyi resimlerle veya hareketlerle (realia, pictures, pantomime)
açıklar, asla ana dilde anlatmaz. Öğrenciler sanki gerçek bir durumdalarmış gibi iletişim kurmayı öğrenirler. “Direct” metot bir durum (bankada veya alışverişte yabancı
dil gibi.) veya konu ile (coğrafya, para, hava durumu gibi.) öğrencilere
sunulur. Dilbilgisi kurallarla değil örneklerle yani tümevarım yöntemiyle (inductively) öğretilir. Kesin dilbilgisi kuralları verilmez.
Öğrenciler kelime bilgisi çalışmalarını cümle içinde yaparlar.
4. Öğretmen-Öğrenci ve Öğrenci-Öğrenci
etkileşimi nasıl olmalıdır?
Etkileşim iki
yolla da başlayabilir. Sonlanması (latter) ise
öğretmenin kontrolünde olur. Bir öğrenci başka bir öğrenci ile de hedef dilde
iletişim kurabilir.
5. Dil ve kültür nasıl görülür? Dil ilk olarak
konuşulur, daha sonra yazılır. Bu nedenle öğrenciler, her gün hedef dilde
konuşarak ortak çalışır. Hedef dili konuşan insanların tarihi, kültürü,
coğrafyaları, günlük yaşantıları da çalışılmalıdır.
6.Dilin hangi alanları ve özellikleri
vurgulanır? Kelime bilgisi,
dil bilgisinden daha çok vurgulanır. Okuma, yazma, konuşma ve dinleme
çalışmalarının hepsi başlangıçta da var olmaktadır ama temel olarak konuşma ve
dinleme görülür. Bu nedenle okuma ve yazma çalışmaları, başta öğrencilerin
konuşarak pratik yaptıkları konuları baz alarak hazırlanır. Kursun başından beri
telaffuz da önem taşır.
7.Öğrencilerin doğal dilinin rolü
nedir? Sınıfta ana dil
kesinlikle kullanılmamalıdır.
8.Değerlendirme nasıl yapılmalıdır?
Öğrenciler hedef
dil hakkındaki bilgilerini göstermekten ziyade o dili kullanmaları istenebilir.
Bunu hem yazılı hem de sözel olarak yapabilmeliler. Örneğin öğrenci, öğrendiği
bir konu hakkında paragraf yazabilmeli veya öğretmen ile karşılıklı diyaloga
girebilmelidir.
9. Öğretmenin öğrenci hatalarına tutumu
nasıl olmalıdır?
Öğrencilerin
kendi kendilerine hatalarını doğruya dönüştürmelerini sağlamalıdır.
TEKNIKLER
Reading aloud (sesli
okuma) :
Öğrenciler
sırayla sesli olarak pasaj veya diyalogu okur. Okumanın sonunda öğretmen
resimler, örnekler, mimikler kullanarak anlamı açık ve kolay hale getirmeye
çalışır.
Question and answer exercise (soru-cevap
pratiği) :
Bu pratik
yalnızca hedef dilde yapılmalıdır. Öğrencilerden uzun cevaplar ve sorular
kullanmaları istenir. Böylelikle yeni kelimelerin pratiği ve dilbilgisi
kalıplarının tekrarlanması sağlanmış olur.
Getting students to self-correct (öğrencilerin kendi hatalarını bulması)
:
Bu öğretmenin
vereceği iki seçenekten doğru olanı bulmak ve yerleştirmek şeklinde veya
örneğin; öğretmen öğrencinin cümlesini hatalı kısmı vurgulayarak söyleyebilir
veya hatadan önce durarak bir sonraki kelimenin hatalı olduğuna dair öğrenciye
ipucu verebilir.
Conversation practice
(söyleşi) :
Öğretmen
çocuklara birkaç soru sorar. Bu soruları cevaplayabilecek çocuk o dersin
konusunu anlamıştır. Bu sorular belirli bir dilbilgisi yapısının kullanımı
üzerinedir. Daha sonra öğrenciler bu aynı yapıyı kullanarak birbirlerine
sorarlar.
Fill-in-the-blank exercise (boşluk doldurma)
:
Dilbilgisi
kuralı verilmeden öğrenciler boşluk doldurarak ve alıştırma yaparak kuralları
kendi kendilerine koymaları sağlanır. Grammar-Translation metodundaki aynı teknikten farkı kesin
dilbilgisi kurallarının verilmemesi ama öğrenciler daha önceki örneklerden bu
kuralı kendileri oluşturarak boşluklara uygulamalarıdır.
Dictation (yazdırma) :
Öğretmen pasajı
üç kez okur. İlk okuyuşunda öğretmen normal hızda okur ve öğrenciler dikkatlice
dinler. İkinci seferde pasajı öğrencilerin not almasına imkan verecek şekilde
yavaş yavaş ve parça parça
okur. Üçüncü seferde ise öğrencilerin yazdıklarını kontrol etmelerini sağlamak
amacıyla normal hızda okur.
Map drawing (harita
çizme) :
Bu teknik
öğrencilere dinleyerek anlama pratiği kazandırır. Öğrencilere coğrafi şekilleri
isimlendirilmemiş bir harita verilir. Daha sonra öğretmen hedef dilde
öğrencilere haritadaki şekiller hakkında bilgiler verirken öğrencilerde
isimlendirmeleri yaparlar. Daha sonra öğretmen doğrulama için haritayı tahtaya
çizer ve öğrenciler sırayla cevapları verirler.
Paragraph writing (paragraf
yazma) :
Öğretmen çocuklardan
Amerika’daki belli başlı coğrafi şekiller hakkında paragraf yazmalarını ister.
Bunu derste işledikleri konuyu hatırlayarak veya derse başlarken okudukları
pasajı kullanarak yapabilirler.
SONUÇLAR
:
1.
Metodun
ana amacı öğrencilere hedef dilde iletişim kurabilmeyi
sağlamaktır.
2.
Öğrencilerin ana dili anlam kazandırmak için
olsa bile kullanılmamalıdır.
3.
Kültür
konusunda güzel sanatlara ek olarak günlük yaşam da ele
alınmalıdır.
4.
Öğrenciler
kendi hatalarını kendileri düzeltmeye
cesaretlendirilmelidir.
5.
Grammar tümevarımsal (inductively) yöntemle verilmelidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder